Ömrün boyunca hayatı devam ettirebilmek için çalışmak.
Masada, bilgisayarın başında her türlü insanla uğraşarak kendini yormak; yoruldukça saçlarının dökülmesi, sağlığının bozulması.
Ev almak; araba almak ve sürekli taksitini ödemek.
Yetmez yazlık almak.
Emekli olduğun zaman bile çalışmaya devam etmek.
Ama en kötüsü tatil için kredi çekmek ve yaptığın tatilin parasını bir sene boyunca ödemek.
Ya da kendi işini yapmak, batmak çıkmak ama hep kendine çalışmak. Belki çok daha fazla çalışmak ama kendi yağınla kavrulmak.
Yoruldum biraz...
23 Şubat 2012 Perşembe
19 Şubat 2012 Pazar
Yolculuk
Bu yaziyi izmir-istanbul arasi 8 saat suren bir otobus yolculugundan ve bursa-gemlik arasi bir yerden yaziyorum. Dunya uzerinde bir noktadan bir digerine maalesef her zaman en kisa yol olan dogru uzerinde gidemiyoruz. Ayrica seyahat etmenin bu kadar uzun surmesi de sinir bozucu. Ucakla daha kisa olabilir, mi? Ucaga binmek icin evden- ki evine gore degisir- 2 saat once cikiyorum. Ucak genellikle en az 15 dk rotar yapiyor. Yaklasik 1 saat suren 1 yolculuk ve daha sonra izmir icerisinde 45 dk. En az 4 saat! Hani izmir-istanbul arasi 1 saatti?
Bir once ucakla gittigimde tam 6 saat surmustu toplam yolculuk.
Seyahat suresi konusunda gecmis nesle gore sansli ama gelecek nesle gore sanssiz hissediyorum. Hele bir de yurt disi seyahatine cikiyorsaniz... Pasaport, vize, ucak!... Zaten aklimizin alamayacagi kadar buyuk olan bu evrende kucuk bir nokta olan gezegenin, gorece olarak daha kucuk metrekarelerine tikilmis yasiyoruz. Bunun yaninda, cagimizda belki gelismis ulkeler icin birmit olan ama dunyanin cogu yerinde hala gecerli olan bir durum daha var: dogdugu koydenhic cikmadan koyun mezarligina gomulen insanlar..
Sahsen kendi babannem sanirim buna bir ornek olabilir. Koyden cikti elbet ama sadece 30 km uzakliktaki sehirdi tek ciktigi yer.
Kisitli metrekareler ufkumuzun da kisitlanmasina sebep oluyor.
Yol boyunca 3 film ve house md'nin son bolumunu izledim.
Ayrica, sene olmus 2012 halen otobuslerde dogru duzgun calisan bir klima olmaz mi arkadas? İsiniyor, soguyor, terleme ve usume!..
Ve yarin pazartesi. Servis, penceresiz ofis, sodexho ile yenen yemek, servis... ama gergin olmamak gerek. Tadini cikartmak istiyorum. :):) is yerinde house vari bir ortam yaratabilsem, ki kimseye zarar vermeden yapmak isterdim bunu:):)
Gezi edebiyatina yapmis oldugum bu futursuz katki sanirim burada sona eriyor. Cunku, cagimizda hemen hemen herkesin muzdarip oldugu akilli telefon sarj problemim var.
Bir once ucakla gittigimde tam 6 saat surmustu toplam yolculuk.
Seyahat suresi konusunda gecmis nesle gore sansli ama gelecek nesle gore sanssiz hissediyorum. Hele bir de yurt disi seyahatine cikiyorsaniz... Pasaport, vize, ucak!... Zaten aklimizin alamayacagi kadar buyuk olan bu evrende kucuk bir nokta olan gezegenin, gorece olarak daha kucuk metrekarelerine tikilmis yasiyoruz. Bunun yaninda, cagimizda belki gelismis ulkeler icin birmit olan ama dunyanin cogu yerinde hala gecerli olan bir durum daha var: dogdugu koydenhic cikmadan koyun mezarligina gomulen insanlar..
Sahsen kendi babannem sanirim buna bir ornek olabilir. Koyden cikti elbet ama sadece 30 km uzakliktaki sehirdi tek ciktigi yer.
Kisitli metrekareler ufkumuzun da kisitlanmasina sebep oluyor.
Yol boyunca 3 film ve house md'nin son bolumunu izledim.
Ayrica, sene olmus 2012 halen otobuslerde dogru duzgun calisan bir klima olmaz mi arkadas? İsiniyor, soguyor, terleme ve usume!..
Ve yarin pazartesi. Servis, penceresiz ofis, sodexho ile yenen yemek, servis... ama gergin olmamak gerek. Tadini cikartmak istiyorum. :):) is yerinde house vari bir ortam yaratabilsem, ki kimseye zarar vermeden yapmak isterdim bunu:):)
Gezi edebiyatina yapmis oldugum bu futursuz katki sanirim burada sona eriyor. Cunku, cagimizda hemen hemen herkesin muzdarip oldugu akilli telefon sarj problemim var.
13 Şubat 2012 Pazartesi
Nobody's Fault
House MD S08E11
House maalesef bu sene bitiyor. Gerçi özellikle bu sezon dizinin ritmi daha düşüktü. Son yayınlanan bölümde House'un kafasında çevresine zarar verdiği düşüncesi tekrar yer etmeye başlıyor gibi.
Bu noktadan sonrası spoiler içerebilir:
House'ın Chase'e yaptığı şaka ile, belki biraz zorlama olarak algılanabilse de, günah keçisi çağrışımı oluştu. Günah keçisi aslında, yahudilerin her sene bütün günahlarını yükledikleri ve ölmesi için çöle bıraktıkları bir ritüeldir. Bence bu bölümde de Chase'in özellikle saçlarının boyalı olması ve bütün ekibin hatasını-ki aslında hiç kimsenin hatası- neredeyse canıyla ödeyecek olması da bir nevi günah keçisi ritüeliydi.
Park'ın sorgu sahnesinde ön sırada oturmayıp, arkada dikilen Formen ile ekip arasında ayakta durması yine "ne etliye karışırım ne de sütlüye" duruşunun bir sembolüydü. Risk almam, prosedürü uygularım. House'ın oluşturmaya çalıştığı kaotik ortamı, bu ortama olan tamamen zıt kişiliği ile farkında olmadan tamamlıyor.
Umarım House sona ermeden Cuddy, 13 ve Cameron'ı tekrar sette görürüz.
House ve zekası özlenecek.
Not: Bu yazının fotoğrafsız olması maalesef blogspot.com'ın suçu.
House maalesef bu sene bitiyor. Gerçi özellikle bu sezon dizinin ritmi daha düşüktü. Son yayınlanan bölümde House'un kafasında çevresine zarar verdiği düşüncesi tekrar yer etmeye başlıyor gibi.
Bu noktadan sonrası spoiler içerebilir:
House'ın Chase'e yaptığı şaka ile, belki biraz zorlama olarak algılanabilse de, günah keçisi çağrışımı oluştu. Günah keçisi aslında, yahudilerin her sene bütün günahlarını yükledikleri ve ölmesi için çöle bıraktıkları bir ritüeldir. Bence bu bölümde de Chase'in özellikle saçlarının boyalı olması ve bütün ekibin hatasını-ki aslında hiç kimsenin hatası- neredeyse canıyla ödeyecek olması da bir nevi günah keçisi ritüeliydi.
Park'ın sorgu sahnesinde ön sırada oturmayıp, arkada dikilen Formen ile ekip arasında ayakta durması yine "ne etliye karışırım ne de sütlüye" duruşunun bir sembolüydü. Risk almam, prosedürü uygularım. House'ın oluşturmaya çalıştığı kaotik ortamı, bu ortama olan tamamen zıt kişiliği ile farkında olmadan tamamlıyor.
Umarım House sona ermeden Cuddy, 13 ve Cameron'ı tekrar sette görürüz.
House ve zekası özlenecek.
Not: Bu yazının fotoğrafsız olması maalesef blogspot.com'ın suçu.
4 Şubat 2012 Cumartesi
Colin Kazım Richards- Hiç, Yoktan İyidir.
![]() |
| Colin Prens |
hayırlısı oldu galiba.
Hiç, yoktan iyidir.
Bu atasözünden genellikle virgül kullanılmaz. Hiçyoktan gibi okunur.(hitchcock gibi oluyor) Ama asıl virgüllüdür. Bu atasözü sanırım Colin Kazım Richards'ın durumu için tamamen uygun ve açıklayıcı bir söz. Dengesiz ve sürekliliği olmayan bir kazım maalesef sağ kanadı farklı sebeplerden dolayı her daim meşgul edebilir ve o kanat için gereken kişilerin oynayamamasını sebep olabilirdi. Ayrıca kulübede de çok uslu olmayacağı büyük olasılıktı. Bu sebeple transferi oldukça hayırlıdır Galatasaray için.
Bu arada bunu yazarken gol yedik. Semih halen zamanlama konusunda zorluk çekiyor.
2 Şubat 2012 Perşembe
CSKA-Galatasaray Medical Park
Atıyoruz ama girmiyor.
yararlanamadığımız boş atışların haddi hesabı yok.
Galatasaray'ın artık yarattığı ve sürekli yukarı taşıdığı beklentiye cevap verme zamanı yavaş yavaş geliyor. Onlar her daim çıtayı yükseltiyorlar ve bizim de beklentimiz artıyor. Oktay Mahmuti'i ise, genel olarak hedefini her zaman bir sonraki maç ile açıklıyor. Maçları kazanırsan hedefine ulaşırsın. Çok yalın bir vizyon.
Her maçı kazanabilecek bir takım mı Galatasaray?
yararlanamadığımız boş atışların haddi hesabı yok.
Galatasaray'ın artık yarattığı ve sürekli yukarı taşıdığı beklentiye cevap verme zamanı yavaş yavaş geliyor. Onlar her daim çıtayı yükseltiyorlar ve bizim de beklentimiz artıyor. Oktay Mahmuti'i ise, genel olarak hedefini her zaman bir sonraki maç ile açıklıyor. Maçları kazanırsan hedefine ulaşırsın. Çok yalın bir vizyon.
Her maçı kazanabilecek bir takım mı Galatasaray?
Kaydol:
Yorumlar (Atom)
